Gemi adamı açığı sürekli artıyor...

Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye'de 'gemi adamı' açığının giderek arttığı, armatör firmaların yabancı bandıralı bayrak takarak yabancı gemi adamı çalıştırmak zorunda kaldığı belirtildi.

Emekli Deniz Yüzbaşı, Denizcilik Müsteşarlığı İstanbul eski Bölge Müdürü ve Ordu Üniversitesi Gemi Makinaları Bölümü Öğretim Görevlisi Özcan Gürsoy, üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye'de 'gemi adamı' açığının giderek arttığını, yabancı gemi adamı çalıştırmanın da yasak olması sebebiyle armatör firmaların yabancı bandıralı bayrak takarak yabancı gemi adamı çalıştırmak zorunda kaldığını söyledi.

Denizi ve denizciliği sevdirmenin en önemli yolunun denizcilik eğitimden geçmesine rağmen Türkiye'de denizcilik eğitiminin yeterince verilmediği için özellikle 'gemi adamı' açığının her geçen yıl arttığına dikkat çeken Gürsoy, milyonlarca işsizin bulunduğu ülkede gemi adamı açığının anlaşılır gibi olmadığını belirtti.
 
Denizcilik sektöründe yaşanan gemi adamı açığının armatörleri değişik formüllere yönelttiğini ifade eden Gürsoy, "Türkiye'de gemi adamı açığı giderek artıyor. Bir kaç yılda yalnızca zabitan sınıfı açığının 7 binlere ulaşması bekleniyor. Dünyada da bu açık giderek büyüyor. 2010'lu yıllarda zabitan sınıfı gemi adamı açığının dünyada 100 binlere ulaşabileceği belirtiliyor. Gemi adamı ehliyetine sahip olan herkesin aynı zamanda gemilerde çalışmamaları nedeniyle Türkiye'de ve dünyada sıkıntılar yaşanıyor. Bunun nedeni ise gemilerde bir süre çalışan gemi adamının daha sonra kara ofisinde çalışmak istemesinden kaynaklanıyor.

Sonuçta ülkeler gemi adamı ihtiyaçlarını başka ülke uyruklu gemi adamı çalıştırarak gidermektedirler. Türkiye'de ise yabancı gemi adamı çalıştırmanın yasak olması nedeniyle armatörlerimiz Malta ve Panama gibi yabancı bayrağa geçerek bu sorunlarını çözmeye çalışıyorlar. Bu, Türk denizcilik filosunun zayıflaması anlamına geliyor" dedi.

Dünya denizcilik pastasından Yunanistan'ın 60-70 milyar dolar civarında bir pay aldığı ortamda Türkiye'nin 3-5 milyar dolar gibi çok yetersiz bir pay aldığını, bunun da denizcilik eğitimindeki sorunlardan kaynaklandığını belirten Özcan Gürsoy, Türkiye'nin bir deniz ülkesi olmasına rağmen denizci bir ülke olmadığını kaydetti.

Halkının denizci olarak bilindiği Karadeniz Bölgesi'nde bile yöresel bir bayram olarak kutlanan 'Mayıs 7'si'nde bile yılda bir defa denizi gören insanların bulunduğunu ifade eden Gürsoy, "Mayısın 7'sine rastlayan bu günde yöre halkı denizi görmeye sahil kenarlarına akın eder, sandallara binerek çoluk çocuk denizlere açılır ve denizi tekrar ancak bir yıl sonra görmek üzere köyüne kasabasına geri döner. Biz askerlik çağına gelmiş çocuklarımıza bile deniz kenarına giderken 'aman oğlum dikkat et denize düşersin' diye sıkı sıkı tembihler yaparken, diğer denizci ülkeler daha yeni doğan çocuğun koluna bir kolluk takarak suya atar ve sonuçta sırtı değil yüzü denize dönük olarak denizlerin ekonomik imkanlarından da sonuna kadar istifade ederler" diye konuştu.

OKULU VAR STANDARTI YOK

Ordu Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu bünyesinde 'Gemi Makinaları Bölümü' ile Fatsa'da 'Deniz Bilimleri Fakültesi' bulunmasına rağmen bu bölüm ve okulun birçok eksiklikleri olduğunu vurgulayan Gürsoy, buralardan mezun olan öğrencilerin sıkıntılarla karşılaştığını belirterek şöyle konuştu: "Makine zabiti yetiştirmek üzere eğitim veren Ordu Meslek Yüksekokuluna bağlı Gemi Makinaları Bölümü mezunları uluslararası bir gereklilik olan 'Makine Zabitliği' ehliyetini alamıyor.

Bu öğrenciler adeta Tıp Fakültesini bitirip doktor olamayan öğrenci gibiler. Nedeni ise okulun tesis, laboratuar, uygulama alanları ve diğer alt yapılarıyla uluslararası standartları karşılayamamasıdır. 200 civarında öğrencinin eğitim gördüğü bu okulun altyapı eksikliklerinin tamamlanması tüm Orduluların desteği ile olacaktır. Ordu içinde ve dışındaki sanayici, işadamı ve armatörlerin destek olmasıyla bu okul mezunları Türk ve dünya denizcilik filolarına kazandırılabilirler.

Ordulunun bu okula sahip çıkması gerekiyor. 80'li yıllarda Ordu limanında bulunan denizcilikle ilgili bir lise daha sonra İstanbul'a taşınınca üzülmüştük. Şimdi bu okulun yükseği olan bir bölüm Ordu'da Ordu Üniversitesi bünyesinde mevcut. Ancak eksiklikler giderilmediği takdirde mezunları denizde ve gemide çalışamayan bir okulun uzun süre faaliyetine devam etmesi mümkün değildir.

Geçmişte Çanakkale'de bulunan bir yüksekokul bu nedenle kapanmak zorunda kalmıştı. Ordu Üniversitesi Meslek Yüksekokulu'nda mevcut olan gemi makineleri bölümünün yanında Ordu Meslek Yüksekokulu bünyesinde ayrıca güverte zabiti ve kaptan yetiştiren 'güverte bölümü' ile önümüzdeki yıllarda bir tersaneler bölgesi olması beklenen Karadeniz Bölgesi'nin ihtiyacı olan gemi inşa teknikerliği için 'gemi inşa bölümü' açıldığı takdirde Ordu ili gelecekte tam bir denizcilik eğitim merkezi olacaktır.

Gerek bölge ekonomisi ve gerekse istihdam açısından bu çok önemli bir denizcilik eğitimi projesi olacaktır. Valilik, üniversite ve vatandaş işbirliği ile oluşturulacak olan bir 'Ordu İli Denizcilik Platformu' gerek denizcilik eğitimindeki, gerekse denizciliğin diğer alanlarındaki sorunların çözümünde ve sektörün canlanmasında bir lokomotif görevi yapabilir."

Ücretsiz bilgi almanız için sizi arayalım!